Kanun mızraplı sazlar ailesindendir. Her perdesi üç telli olmak üzere genellikle 26 perdeden oluşmuştur. 24, 25 ve 27 perdeli olanları vardır. Daha küçük ölçülerde yapılana ve 22 perdeli olanına "kız kanûnu" denir.
Daha önceleri mandalsız olarak kullanılan kanuna 19. yüzyılın ikinci yarısında mandal takılmaya başlanmıştır. Mandal sistemi Türkler tarafından bulunmuştur. Bu buluş kanunun daha çok benimsenmesi ve yayılmasını sağlamıştır. Esasen Türk kanun yapımcıları, başlangıcından bugüne kadar verdikleri uğraşlarla enstrümanı daha da geliştirmiş ve bugünkü durumuna getirmişlerdir. Bu gelişmenin kanun icrasındaki ilerleme ve gelişmeye de büyük katkısı olduğu muhakkaktır.
Kanun Türk musikisinin temel sazlarından biridir. Ses rengi ve zenginliği ile işlekliği ve icra teknikleri sayesinde önemli bir süsleme sazı oluşu başta gelen özelliğidir. Bununla birlikte toplu çalışta mevcut saz cinslerine göre gerektiğinde ritm görevini de üstlenebilir ya da en azından ritme katkıda bulunur.
Kanun özel yüzükleri ile işaret parmaklarına takılan mızraplarla çalınır. En makbul mızrap "bağa" denilen deniz kaplumbağasının karın altı kemiğinden yapılandır. Fildişi, kemik, boynuz v.b. malzemeden de yapılabilir.
Kanun'un Kısımları ve Yapımında Kullanılan Malzemeler:
Ses Kutusu (Gövde): Ses kutusu, üst ve alt tablo ile tel takacağı, yanlıklar ve burguluk (burgu tahtası) dan oluşmaktadır.
Ses (üst) tablosu: Çınar ağacından yapılır. Çınar bulunamadığı hallerde veya nadiren Lâdin ağacı kullanılır.
Ses kafesleri: Ses tablosunun ağacı oyulmak suretiyle yapılır. Ayrıca sedef, kemik v.b. malzemeden oyularak ses tablosuna takılır.
Yanlıklar: Üst ve alt tabloyu biribirine bağlayan bu parçalar genellikle Lâdin veya Gürgen ağacından yapılır.
Balkonlar: Gövdenin içine yerleştirilen ve üst ve alt tablonun çökmesini önleyen biribirine bağlı çıtalardır.
Musikimizin mızraplı sazları içinde gür ve parlak sesiyle en kalabalık topluluklarda dahi kendini duyuran sazı olan kanun, sabit akortlu ve hazır sesli olması bakımından, çalınması kolay gibi görünen eşsiz bir renk ve melodi sazıdır. Halk arasında "Kedi gezinse bir nağme çıkar" deyiminin yerleşmiş olması bu yüzdendir. Ancak saz hiç de göründüğü gibi kolay değildir .Tel takılırken akort kaynatmak, aktarımlarda mandal eksikliği ve telden tele süzmeler (glissando) sazın ciddi problemleri arasındadır. Paralel oktavlarla, veya alttaki veya üstteki sesi sabit tutarak, başparmak çarpmaları veya tırnak-mandal kaydırmalarıyla, eller notanın birinci satırındayken gözlerle ikinci satırı okumak ve hızlı parçalarda geçkiler için gereken mandalları zamanından önce (ve çatırtısız) ayarlamak, ayrıca armoni düzenindeki birkaç tele mızrap ve parmaklarla aynı anda vurarak farklı tekniklerle melodiler çalmak, pek de kolay değildir.
Müzisyenler içinde dahi iyi denen kanuniler; akort kulağı çok sağlam, makam-usul perde ve geçki bilgileriyle deşifre ve transpozeleri ileri seviyede olan, hangi müzik türünde hangi stille çalacağını bilen, "içerden" (göğüs ortasından) icranın yumuşaklığı ile eşiğe yakın bölgedeki sert ve madeni sesler arasındaki farkı bilen, ezber repertuarı zengin olan ve refakatte solist takibine önem verenlerdir.